Translated by Defne Ulusoy
Andover, 30 Ocak Cuma günü Holokost’tan kurtulan ve Rhode Island Üniversitesi Psikoloji bölümünden Profesör Emeritus’u Tüm Okul Toplantısında (ASM) ağırladı. Avusturya’nın Graz şehrinden olan Silverstein, küçük bir çocukken İkinci Dünya Savaşı sırasında Kindertransport programının bir parçasıydı.
Silverstein, konuşmasına doğduğu şehirden tahliye edilmesinin tarihsel yönünden ve daha sonra Avusturya’nın 1938’de Almanlar tarafından işgali sırasında Avusturya’dan kaçışından bahsederek başladı.
“Ben üç buçuk yaşındayken, şimdi olduğu gibi o zaman da bağımsız bir cumhuriyet olan doğduğum ülkenin hükümeti devrilmişti… Avusturya ilk olarak Almanya tarafından 1938 yılında işgal edildi… Bize tahliye edileceğimiz söylendi ve ben annemin bir arkadaşıyla yaşamaya başladım, bundan kısa süre sonra bir çocuk olarak Avusturya’nın güçlü bir Yahudi aleyhtarı ve büyük bir parlamento karşıtı tavrından Kindertransport programı adlı program ile kaçmayı başardım,” dedi Silverstein.
Kindertransport programı, Yahudi çocukları Avusturya ve Almanya’dan Avrupa’nın diğer kısmına yerleştirmeyi amaçlıyordu. Graz, Avusturya’nın 1938’de ilhak edilmesi sırasında Alman güçleri tarafından işgale uğradığında, Silverstein bir Kindertransport trenine yerleştirilmişti. Londra, İngiltere’ye vardıktan sonra Walsh ailesi onu evlerine almış ve üç yıl boyunca ona bakmıştı.
“Özellikle İngiltere için kurulan ve Almanya ve Avusturya’daki Yahudi toplululuklarıyla beraber çalışan uluslararası Kindertransport derneği 10.000’den fazla Yahudi çocuğu Almanya ve Avusturya’nın üç büyük şehrinden tahliye etti… Ben o Kindertransport trenlerinden birine binen ve tüm Almanya ve Avusturya üzerinden Hollanda ve İngiliz Kanalına seyahat eden çocuklardan biriydim… O noktada, taşınan arabalar bir feribota konuldu ve kanaldan geçip bir İngiliz lokomotifine bağlandı. Bu yolculuğun sonu Londra’daki Liverpool İstasyonuydu.
Silverstein, savaş sırasında onu korudukları için Walsh ailesine olan minnetini dile getirdi. Bugün, özellikle çocuklarıyla yakın olduğu aile ile hala iletişim içinde.
“Walsh ismi benim için hep kutsaldı çünkü onlarda beraber neredeyse üç yıldan fazla bir süre boyunca yaşadım. Onlar benim hayatımı kurtardılar be bana hep iyi davrandılar… onlar Yahudi bile değillerdi yani bunu yapmak için hiçbir etnik sorumlulukları yoktu… Hayatta kalan Walsh’larla çok samimi bir şekilde temas kurdum,” dedi Silverstein.
Silverstein’e göre annesi onunla babasıyla buluşmadan önce Avusturya’dan çıkan son Kindertransport treninde bir refakatçilik için gönüllü olarak kavuşabilmiş. Silverstein ailesi 1940 yılının Ocak ayında Amerika’ya taşındı.
Konuşmacıyla Tüm Okul Toplantısından (ASM) önce aşina olmamasına rağmen Sophie Glaser’22, Silverstein’in konuşmasında hem kişisel hem de global tarihten bahsetmesini takdir etti.
Glaser “Ben kendisi de Yahudi olan bir arkadaşımın yanında oturuyordum ve Dr. Silverstein bize keder getiren ve bu korkunç olayları aklımızda ön plana çıkaran sözlerini dinlerken birbirimizi destekleyebildik. Kesinlikle ağladığım zamanlar vardı ama ben Dr. Silverstein’in bana Yahudi topluluğunun gücünü ve dayanıklılığını hatırlattığını düşünüyorum.” Diye devam etti.
Tarih ve Sosyal Bilimler Öğretim görevlisi Thomas Fritz, Holokost gibi olayları öğrenmenin önemiyle alakalı görüşlerini paylaştı. Silverstein’in hikayesi ona ilham verdi ve öğrencilere gerekli eğitimi vermenin onları bu sorunlarla yüzleşmek için gerekli becerilerle donatacağına inanıyor.
“Dr. Silverstein’in de bize hatırlattığı gibi Avrupa’daki toplama kamplarının 75 yıl önce serbest bırakıldığını hatırlamak çok önemli. Bu birçok kişi için çok eski bir olay gibi görünse de, bu olaydan hayatta kalanlar hala hatırlayabilmektedirler. Biz bu korkunç soykırımların kamplar ortadan kaldırıldığında bittiğini düşünmek istesek de bunun doğru olmadığını biliyoruz. Yirmi birinci yüzyılda bile insanlara karşı sadece etnik köken veya dine bağlı olarak vahşet işleniyor,” diye yazdı Phillipian’a bir e-posta ile.
Silverstein konuşmasını, neden Holokost ve II. Dünya Savaşı sırasındakı deneyimi hakkında hem okullarla hem de hayır kurumlarıyla konuşmak için dünyayı dolaşmaya devam ettiğine dikkat çekerek sonlandırdı.
“Holokost, bu tür bağnazlığın en berbat ve ne yazık ki en başarılı örneğidir… Ben bundan dehşete kapılmış durumdayım ve biliyorum ki buna karşı tek alternatif, bunun üstesinden gelebilecek tek ilaç eğitim. Tek umut, bugün hala var olan ve insanlar arasında çok yaygın olan nefreti bastırmak ve azaltmak için bu tür bir eğitimdir.” Dedi.